Bu konu da çok yanlış düşünüyorsun. Kur'an hiç de evrensel bir kitap değildir. 7.Yy Arap kültürünü benimsemeyen birisi için hiçbir şey yoktur içeriğinde. Arada bir dürüst olun, hak yemeyin falan gibi 1-2 öğüt verir onun dışında modern dünya için iyi hiçbir öğretisi, öğüdü yoktur.Kuran gayette evrensel, o zamandan örnekler vermesi bugüne ışık tutamayacağını göstermez. İnsanlık ve insanlar yine aynı, farklı bir tür değil. Kaldı ki örnekleri ahlaki örneklerdir genellikle.
Yani cep telefonu ve atom ile ilgili ayet mi olmalı, bunların Kuran'da ne işi var? Kuran bir çerçeve çizer, iyilik, doğruluk, ahlak, hak, adalet v.b. konularda. Tabii, bir de yaratıcıya inanma, onu tanıma ve bilme üzerine...
"O'nu düşünüp kavrayabilmeniz için, Arapça bir kitap olarak indirdik." Zurhuf - 3
Burada tespit var. Herkes arapça öğrenecek, arapçadan başka dile çevrilmeyecek, okunmayacak diye bir anlam nereden çıkıyor?
Yani akıl mantık işi mi? Tüm müslümanların/ülkelerin arapça öğrenmesi veya arapçayı dil olarak kabul etmesi?
Nerede kaldı o zaman dünyadaki insanların farklı farklı dillerde, renklerde ve tipte yaratılmasının anlamı...?! Kuranda bundan da bahseder.
"Birbirinizle tanışmanız için sizi toplumlara ve kabilelere ayırdık."
"Gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması O’nun delillerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için dersler vardır."
Kur'an da emredilen sosyal hayatı, medeni hukuku, finans sistemini günümüzde uygulamak imkansızdır. Hadi faizsiz bir ekonomi modeli kurun bakalım ne oluyor görelim hep beraber.
Başka bir nokta, ben Kur'an başka dillere çevrilemez demedim zaten. Çevirlebilir tabii ki. Ama malesef ülkemizdeki mealciler bilerek ve isteyerek Kur'an'ı düzgün çevirmiyorlar. Sivri noktalarını ya törpülüyorlar yada kabul edilebilir şekilde değiştirerek aktarıyorlar. Bu da durumu kurtarmayınca hemen "Tefsirler", "hadisler" vs devreye giriyor. Zurhuf suresi 3.ayeti örnek verirken anlatmaya çalıştığım şey de oydu zaten. Kur'an'ı okuyup anlayabiliyoruz. Herke anlayabilsin diye inmiş zaten. Onu anlamak için herhangi birinin rehberliğine veya bana kitabı bana açıklamasına ihtiyacımız yok demek istemiştim. "Kitap başka bir dile çevrilemez" demedim.
Kitabın esas indiği, o kitabın muhattabı olan insanlardan daha iyi bilrmişçesine, 1400 yıllık kültü yeniden yazmak, yorumlamak çok abes demek istiyorum.
Şöyle düşün mesela, bir gün çook tuhaf bir şey oldu ve biz Türkler komple 84 milyon insan Şintoist olduk. Ve hepimiz güneşe tapıyoruz. Kojuki kutsal kitabımız okuduk öğrendik. Sonra yüzlerce yıldır bizim gibi Şintoist olan Japonlar'a, bu dini kuran, yayan insanlara diyoruz ki, "Siz Şintoizm'i yanlış anlıyorsunuz", "Bu dini hükümler öyle değil böyle uygulanır", "Siz zaten Kojuki'yi de çook yanlış anlamışsınız" vs vs.. Komik değil mi ? İşte Araplar karşısında da binlerce yıldır İslam dünyası'nın üzerinde ittifak ettiği, bu güne kadar hiç bir şekilde sorun edilmemiş ayet ve hükümlerini bu şekilde sorgulamaya başlayınca aynı şekilde komik duruma düşüyoruz aslında.
Zaten o tefsirmiş, yok "alim birine soralım" cıları o sebeple kaale bile almam. Düşünsene bir tanrı var, her şeye kadir. Bir ilahi mesaj gönderiyor ama benim anlayacağım şekilde bana hitab edemiyor. İlla bir bilenin, yine benim gibi fani birinin rehberliği gerek...
Son verdiğiniz iki ayet ne güzel mesajlar. Ama o iki ayetteki mesajları direk şu iki ayetle yerle bir eden yine aynı kitaptır.
"Her kim ki Allah'ın indirdiği ile hükmetmez, onlar kafirlerin ta kendidir" Maide - 44
"Yeryüzünde zulm kalkana, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın" Enfal - 39
Yani herkesi kabileler halinde yaratmış ama kendi indirdiği Arap örf ve adetine göre olan emir ve hükümlerin hiçbirini kabul etmez İslam'ın tanrısı.
Last edited: