Dün akşam ortak yayınla yapılan afet bölgesine yardım programında, devlet kurumları ve bağlı iştiraklari hariç olmak üzere özel sektör kuruluş ve şahıslarca sanırım 40 milyar tl'ye yakın bir nakdi yardım tutarı taahhüt edildi. Ancak program kısa süre içerisinde bir şirket reklam yayınına dönüştü. Bakın bu tip ulusal ölçekte yardım programlarında şirketlerin isimlerinin zikredilmesiyle ilgili hiç bir problemim yok hatta şirketlerin diğer sektör paydaşlarını teşvik etmesi açısından bence güzel de bir durum.
Ancak dikkatimi çeken şu, X şirket sözüm ona depremin ilk saatlerinde bölgeye ulaşmış ve tüm çalışanlarıyla ve makina parkıyla seferber olmuş hatta 50 milyon 100 milyon ayni ve nakdi yardımda bulunmuş, bu gecenin hatırına da ek '1 milyon tl' ek katkıda bulunmuş muş... Tek tek çetelesini tutmadım ama o 15-30 milyarlık yardımı yapan şirketlerin YK başkanı ya da üyelerince ifade edilen, sanki aynı şirketler bunun 4-5 mislini zaten halihazırda bölgeye ulaştırmışlar gibi bir tablo çizdiler.
Bu şirketler içerisinde gerçekten de bunu yapmış şirketler olabilir, onları tenzih ederim. Ancak çoğunluğu yalan söyledi kardeşim. Bu kadar milleti aptal yerine koymayın. Bu şirketler şimdiye değin bölgeye 60-80 milyar yardım mı yağdırdılar... Hepsi 1 milyon tl taahhüt ile 40 tv kanalında 30'ar saniyelik reklam yaptılar. Şirketleri bu kanallarda aynı anda yayınlanacak bir 30 saniyelik reklam filmi hazırlasa bile maliyeti bunun 40 katı olur. Tabela parasına reklam yaptılar. 150-200 milyon liraya ofis katı satan şirketler 20-30 milyonu bile sesi titreyerek taahhüt etti orasına girmiyorum bile.
Biri çıkıp diyor ki 80 milyon tl tutarında konteyner evleri bölgeye ulaştırıyoruz, birim maliyet hesabı yapıyorsun adamın hesabına göre bir tane konteyner 250000 tl. Öte tarafta bir diyor ki 50 milyon tl tutarında malzeme yolladık. Adam kendi deposundan malı parekende fiyatından bile değil fahiş bir fiyattan fiyatlandırıp bölgeye şu kadar milyon lira yardım yaptık diyor.
Bu gün gelir idaresi sosyal medyada bir açıklama yaptı ve vergilendirmeyle ilgili konuya açıklık getirdi. Yardım tutarları vergiden değil matrahtan düştüğünü açıkladı. Ancak bizim milletimiz bunun da bir çaresini bulmuş gibi, fautarları olabildiğince şişiren şirketler var, bunu önlemek için devlet bir denetim mekanizması geliştirecek mi , şimdilik bilinmez. Sonuç olarak böylesine büyük afette bile birileri bu durumu servetine servet katmak için kullanıyor. Artık ayıptır, günahtır bile diyemiyorum, midem artık kaldırmıyor.
Bakın sosyal medyada şöyle bir arkadaşa denk geldim, kimdir necidir bilmem, ama tam olarak bununla ilgili bir şeyler söylüyor, izleyin: