ATATÜRK neither supported socialist economic model nor He limited private investors. You are speaking about economy of 100 years ago. In 1923 which countries were consist of pure liberalism. Atatürk encouraged private sector as liberal however the young republic had to ignite some industrial movements so government created some economical institutions. That's all.
İf a person follows Atatürk's principals, he can't praise socialist dictatorships like PRC and USSR.
en.wikipedia.org
Looking at his principals, you could see he was a real liberal.
mustafa kemal atatürk'ün kendi sözleri:
- ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
- insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?
- adâlet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz.
- "zamanın değişmesiyle hükümlerin değişmesi inkâr olunamaz" kuralı adli politikamızın temelidir.
- basın, milletin müşterek sesidir. bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.
- basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.
- ancak hür fikirlere sahip olan insanlar vatanlarına faydalı olabilirler ve onlardır ki vatanlarını kurtarıp muhafaza etme kudretine malik olurlar.
- eğitim, kültür ve bilgi aydınlığa açılan en geniş penceredir.
- laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir.
- egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
- milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
- uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
- özgürlük olmayan ülkede ölüm, yıkılış vardır. her ilerlemenin, kurtuluşun anası özgürlüktür.
- zabitan için ya istiklal ya ölüm vardır. fakat arkadaşlar ölmeyeceğiz, bağımsızlığımızı muhafaza ederek yaşayacağız ve milletimizi daima bağımsız görmekle bahtiyar olacağız.
- kılıçla ülke alanlar, sabanla ülke alanlara yenilmeye mahkumdur.
- yeni türkiye devleti temellerini süngüyle değil süngünün de dayandığı ekonomiyle kuracak.
- hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadiyatını düşünmüş olmasın.
- zamanımız tamamen bir iktisat çağından başka bir şey değildir.
- türkiye'mizi layık olduğu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek mecburiyetindeyiz.
- ekonomik kalkınma, türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı türkiye idealinin belkemiğidir.
- istiklalin tamamiyeti ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür.
- hayat demek ekonomi demektir. çünkü millet yoksul kaldıkça hiçbir şey yapamaz. ilk önce zengin olmalıdır. çünkü herşeyi yapan paradır. öncelikle ekonomiye önem vermek lazımdır.
-
kesin zaruret olmadıkça piyasalara karışılmaz; bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş değildir.
- halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. komşuların refahını gördüğü halde, fakir olmak pek ağırdır.
- memleketi bayındır hale cennet hale getirecek olan ekonomik güç ve ekonomik alandaki himmettir. milletimizi insanca yaşatacak bir iktisat devrinin aşılması lazımdır. artık bu memleket böyle fakir ve bu millet hakir değil, memleketimize zenginler memleketi ve yeni türkiye'nin adına da çalışkanlar diyarı denilsin.
- demokrasi, insan ırkının ümididir.
- çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir.
- türkiye cumhuriyeti, demokrasi temeline dayanan bir devlettir. demokrasi ise, temel olarak siyasal niteliktedir; düşünseldir, bireycidir, eşitlikçidir.
- demokrasi temeline dayanan bir devlet; bir sosyal yardım sistemi ya da bir ekonomik kuruluş sistemi değildir. bunun için, bu alanlara ilişkin işlere, devletin karışmaması, bütün bu nitelikteki işleri bireylere ya da bireylerden oluşan şirketlere bırakması mümkündür.
- devlet ile bireyin karşılıklı çalışmasının sınırını çizmek ve dayanacağı kuralları belirlemek, diğer yandan yurttaşın kişisel girişim ve çalışma özgürlüğünü kısıtlamamış olmak, devleti yönetmeye yetkili kılınanların düşünüp belirlemesi gereken sorunlardır. ilke olarak, devlet bireyin yerine geçmemelidir. bireyin kişisel etkinliği, ekonomik ilerlemenin ana kaynağı olarak kalmalıdır.
- bireyin birinci hakkı, doğal yeteneklerini özgürce geliştirebilmesidir. bu gelişmeyi sağlamak için, en iyi araç, bireye başkasının aynı değerdeki hakkına zarar vermeksizin, tehlike ve zarar kendisinin olmak üzere, ona, kendi kendini, istediği gibi yönlendirmeye ve yönetmeye izin vermektir.
- özgür gelişmeyi sağlamak, bireysel hakların oluşturduğu çeşitli özgürlüklerin bütün amacıdır. bu haklara saygı göstermeyen siyasal toplum, temel görevinde kusur etmiş olur ve devlet, varlığının amaç ve anlamını yitirir.
- çağdaş demokraside, bireysel özgürlükler, özel bir değer ve önem almıştır, artık bireysel özgürlüklere devletin ve hiç kimsenin karışması söz konusu değildir.
- özgürlük, başkasına zarar vermeyecek her türlü kullanım yetkisinde bulunmaktır.
- yurttaş özgürlüğünün amaç olduğu, devletin bu amacı sağlamak için bir araç olduğu anlatılmış olur. fakat, bu araçtır ki, ulusun, genel çıkar ve amacını koruyacaktır. çünkü, bireysel özgürlüğün derecesi, devlet etkinliğini zayıflatmaması gerekir. bu değiştirilme işi, bireyin sorumluluğuna, girişimlerine ve gelişimine zarar verecek ölçüye götürülmemelidir.
- artık, türkiye'de, "her türk özgür doğar, özgür yaşar."
- özgürlükler başlıca, bireyin maddi çıkarına dayanır, ki şunlardır: 1- kişisel özgürlüktür, 2- konut dokunulmazlığıdır, 3- bireysel mülkiyettir, 4- ticaret, çalışma ve sanat özgürlüğüdür.
- her birey, istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine göre siyasal bir düşünceye sahip olmak, inandığı bir dinin gereklerini yapmak ya da yapmamak hak ve özgürlüğüne sahiptir. kimsenin düşünce ve vicdadına baskı yapılamaz.
- din koruyucusu görünüşüne bürünmüş olanların, gerçeği düşünebilenler, söyleyebilenler için uygun gördükleri zulüm ve işkenceler, insanlık tarihinde her zaman kirli facialar olarak kalacaktır.
- toplantı yapma özgürlüğü ve basın özgürlüğü, aynı ilkeden çıkar. o ilke, insanların düşüncelerini özgürce söylemek ve yayınlamak hakkıdır.
- en büyük gerçekler ve anlayışlar, düşüncelerin, özgürce ortaya konması ve karşılıklı görüşülmesiyle ortaya çıkar ve yükselir.
- çalışmak, gerçekte, zahmetli değildir. yalnız, tutulan işin cinsi ile kişinin yetenekleri ve zevkleri arasında uygunluk olmalıdır.
- türkiye cumhuriyeti'nde, herkes allah'a, istediği gibi ibadet eder. hiç kimseye dinsel düşüncelerinden dolayı bir şey yapılmaz. türk cumhuriyeti'nin resmi dini yoktur.
- türkiye cumhuriyeti'nde, bir kimsenin düşüncesini zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna izin verilmez.
- bağnazsızlık o kimsede vardır ki, yurttaşının ya da herhangi bir insanın vicdanı inanışlarına karşı, hiçbir kin duymaz, tersine saygı gösterir. hiç olmazsa, başkalarının kendininkine uymayan inanışlarını bilmemezlikten, duymamazlıktan gelir.
- kuşkusuz, düşüncelerin, inançların başka başka olmasından yakınmamak gerekir. çünkü, bütün düşünceler ve inançlar bir noktada birleşirse, bu, hareketsizlik belirtisidir.
- özgür olmak herkesin hakkıdır ve bunun için gerçek özgürlükçüler, özgürlükçü olmayanlara karşı da geniş davranılmasını isterler. fakat, bunların hiçbir zaman elleri, ayakları bağlı olduğu halde, kurbanlık koyun durumuna razı olacakları kesinlikle kabul olunmamalıdır.
- bağnazsızlığın istenildiği gibi, genelleşmesi, huy durumuna gelmesi, düşünsel eğitimin yüksek olmasına bağlıdır.